Av. Hakkı: “TMK Üzerinden Mal İadeleri Başlayabilir, Sektör İçin Tarihi Fırsatlar Doğabilir”

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), kapalı Maraş’a ilişkin K.V. Mediterranean Tours Ltd. başvurusunda verdiği karar, bölgede yıllardır süregelen statükonun sonlandığına işaret ediyor.
Kıbrıs Seçim-Deniz Gürgöze
Kararı değerlendiren Avukat Murat Metin Hakkı, sürecin hem mülkiyet düzeni hem de inşaat sektörü açısından tarihi fırsatlar barındırdığını ifade etti.
Maraş Kararı İnşaat Sektörüne Yeni Ufuklar Açabilir
AİHM kararı, Maraş’la ilgili daha önce verilen Xenides-Arestis (2005) ve Lordos and Others (2010) davalarının ardından konuyla ilgili verilen üçüncü önemli karar olarak dikkat çekiyor. Mahkeme, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) başvurulara yanıt verme sürecinde ciddi gecikmeler yaşandığını tespit ederek, bu durumun etkin iç hukuk yolu tanımına aykırı olduğu sonucuna vardı.
Türkiye’ye Tazminat Yükümlülüğü
Karara göre Türkiye, başvurucu şirkete 7 bin Euro manevi tazminat ve 11 bin Euro dava masrafı ödemekle yükümlü tutuldu. Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46. maddesi doğrultusunda, Türk makamlarına TMK’nın etkinliğini artırmaya yönelik somut adımlar atılması çağrısında bulunuldu.
“Statüko Sürdürülemez Hale Geldi”
Av. Hakkı, AİHM kararının Maraş’ın mevcut durumunun artık sürdürülemeyeceğini açık biçimde ortaya koyduğunu vurguladı. TMK üzerinden mal iadelerinin yeniden gündeme gelebileceğini belirten Hakkı, 1974 öncesi yasal sahiplerin ve mirasçılarının haklarının iadesinin, Kıbrıs Türk inşaat sektörü açısından yeni bir dönemin başlangıcı olabileceğine dikkat çekti.
Siyasi ve Ekonomik Boyutu Var
Maraş’ın yalnızca hukuki değil, siyasi ve ekonomik açıdan da stratejik öneme sahip olduğuna işaret eden Hakkı, bölgeyle doğrudan bağlantılı 100 bin civarında Rum seçmenin bulunduğunu hatırlatarak, Maraş karşılığında Mağusa Limanı’nın uluslararası trafiğe açılması gibi diplomatik seçeneklerin masaya gelebileceğini ifade etti.
“Ortak Projelerle Kazan-Kazan Modeli Mümkün”
Bölgeye özel imar düzenlemeleri ve esnekliklerin getirilmesi halinde hem Kıbrıslı Türk hem de Rum tarafı için karşılıklı fayda yaratacak bir sürecin inşa edilebileceğini kaydeden Hakkı, “Yüzde yüz satışın mümkün olmadığı durumlarda, kısa ve orta vadede hava ve deniz limanları temelli güven artırıcı açılımlar veya nihai sonuç verecek bir çözüm süreci bağlamında ilerleme olmazsa uzun vadede uzlaşma temelli ortak projelerle çok taraflı kazanç elde edilebilir” şeklinde konuştu.
İnşaat Mühendisleri Odası Çalıştay Düzenliyor
Taşınmaz mal krizinin çok boyutlu yönlerini ele almak ve sektörel fırsatları değerlendirmek amacıyla, İnşaat Mühendisleri Odası 27 Haziran’da “Taşınmaz Mal Krizi: Riskler ve Fırsatlar” temalı bir çalıştay düzenleyecek. Etkinlikte, hukukçular, mühendisler ve yatırımcılar bir araya gelerek soruna sürdürülebilir çözümler üretmeyi hedefleyecek.